• Àâòîðèçàöèÿ


ÄÐÅÂÍÈÅ ÏÎÑËÎÂÈÖÛ È ÏÎÃÎÂÎÐÊÈ ÃÓÍÍÎÂ-ÊÀÐÀ×ÀÅÂÖÅ "ÍÀÐÒ Ñ¨ÇËÅ" 06-07-2009 02:07 ê êîììåíòàðèÿì - ê ïîëíîé âåðñèè - ïîíðàâèëîñü!


975-343-440-5_s  ÎÁËÎÆÊÀ-ÀÒÀѨÇËÅ (90x132, 2Kb)
ÑËÎÂÀÐÜ ÄÐÅÂÍÈÕ È ÇÀÁÛÒÛÕ ÑËÎÂ.


Èç êíèãè ÑÓÔÈËÜÈ ÑÅÌÅÍÎÂÎÉ, "NART BOYU TÜRKLERİ HUN-KARAÇAYLILARIN ATA SÖZLERİ". /"NART SÖZLE"/. Èçä. "KAYNAK", Ñòàìáóë,2007ã.



*Beriüçüge kaytıb keliüçü: Satıraltı tercümesi "Vericiye (kısmet) dönüp gelici". Kullanımdaki yorumu -Vermeyi sevenin kısmeti devamlı açık.
*Aman katın artı bla korkutur: Kötü kadın kıçıyla korkutur.
(Satıraltı tercümesi atasözünün manasını yansıtamamakta. Taşıdığı mana-"Değersiz kadın çocukları peşpeşe doğurarak kendini mecburen kabullendirir").
*Han balık suuda batmaz, asıl at colda kalmaz: Han balığı suda boğulmaz, asil cinsi at yolda yıkılmaz.
*Cahanimni colu-igi innetden tolu: Cehenneme giden yol iyi niyetlerle kaplıdır.
*Tüyülgen katın kucurur, erkeletilgen-kuturur: Dövülen kadın tuhaflaşır, şımartılan kadın kudurur.
*Süymeklik- közden, üyleniü-özden: Aşk- gözden, evlilik -özden.
(Getirilen satıraltı tercümesi yetersiz kalmakta. Asıl kullanılan manası: Aşk için bir bakış yeterli, evlenmek için da özü bilmek gerekli).
*Ariü-közden, asıl-sözden: Güzel gözden, asil sözünden (tanınır).
*Keçe bilmegen ketmez auruu bla caşar:Affedmeyi bilmeyen ağır hastalıkla yaşar. (Getirilen mana yetersiz, zira Hun-Karaçaylılar "auruu" (hastalık) sözünü süregen, hiç gitmeyen hüzün, acı olarak da kullanmaktadırlar. Öyle de atasözünün anlamı-"Affedmesini bilmeyen kişi göhsünü kemiren hüzünle yaşar").
*Caşha biçak silksen başha kama tirelir: Oğlana biçak çekersen başına kılıç direnır. (Satıraltı tercümesi manayı çarpıtmakta, zira "caş" (oğlan) burada her hangi birisi manayı üstlenmektedir. Kullanılan manası-"Başkasına biçak çekersen başına kılıç dayanır").
*Bireünü börkün alsan börküne sak bol: Birisinin şapkasını aldıysan kendi şapkana dikkatli ol.
*Külme caşha, kelir başha: Alay etme oğlana, gelir başına. (Burada "caş"(oğlan) sözü "yaşayan her kimse" manasını taşımaktadır. Kullanılan manası-"Kimseyle alay etme, başkasının durumuna gülme, çünkü kendi başına gelebilir").
*Zar kölü kül: Kıskancın gönlü kül. (Burada "kül"(kül) kelimesi "yok, hiç, ortadan kalkmış durumda" anlamında gelmektedir. "Köl" (gönül) ise, yoruma bağlı, "kişilik" anlamınını da yansıtmaktadır. Öyle de anlamı-Gıptalının gönlü kül gibi yakılmış olur).
*Başhağa uru kazsan kesin tüşerse: Başkasına çukur kazarsan kendin düşersin.
*Suu çelekni tübü suuda kalır: Su kovanın dibi suda kalır.
*Aş bermesen da kaş ber: Yemek vermesen da kaş ver. (Kullanılan manası başkadır_-"Yemek vermesen da gülümseni eksik etme". Kaş ver deyişi – güler yülü ol demektir).
*Zar canı cana caşar: Kıskanç canı alev alev yanarak yaşar.
*Cauğa calbarğandan cat da canını karma: Düşmana yalvarmaktansa uzan da intihar et. Canını karma –eski sözdür ve intihar et anlamını taşımaktadır.
*Aşasa aşamasa da börünü auzu kan: Yese yemese de kurtun ağzı kan.
*Kereksiz mahdalğan kerekli bolur: Yersiz övülen delirir.
*Suu çıkmağan kölnü maka hırıu tutar: Suyu yenilenmeyen gölün üstünü kurbağa yosunu kaplar.
*Bergen kolda-bereket: Veren elde bereket.
*Zar zor caşar: Gıptalı zor yaşar.
*Zorda marda cok: Zülümde sınır tanınmaz.
*Zor kılıçı sabdan sınar: Zülüm silahı sapından kırılır.
*Kün batsa da cılıu kalır: Güneş batsa da ısısı kalır.
(Atasözü kullanımda farklı mana taşımaktadır. Anlamı-"Aydın ölse aydınlatıcı fikirleri kalır").
*Aman toklunu aynıtsan ernini burnunu may eter, aman adamnı aynıtsan ernini burnunu kan eter: Kötü kuzuyu beslesen ağzını burnunu yağlar, kötü insanı kalkındırsan ağzını burnunu kanatır.
*Gagay başha-toğay: Kibirli kafaya halka takılır.
*Koy baradı kaya üsün sırt üsün, kırılıb barabız namıs üçün bet üçün:
(Bu atasözü satıraltı tercümesinden anlaşılamaz. Satıraltı anlamı-"koyun süsrüler gidiyor kayalar ve ovalar üstünden, mahvolup gidiyoruz namus ve şeref eksikliğinden. Kullanılan manası-"Namus, şeref ortadan kalkınca halk (hayvan sürüsü gibi)mahvolur. Atasözünün ilk cümlesi ikinci cümlenin manasını güçlendürerek, mahvoluşun ürkütücü boyutlarını göstermektedir. Cümle tamamen eski Türk çağrışımlı konuşma tarzındadır).
*Suu çıkmağan kölnü tübü batıul: Suyu yenilenmeyen gölün dibi bataklık. Soyut tarzdaki anlamı-Cimri ve bencil; kendi aleminde kapalı hayat sürdüren, insanlarla irtibatsız kişi içinden çürür;
*Suuda bathan tükden tutar: Suda batan tüye sarılır.
*Cürümegen col bilmez: Yürümeyen yolu bilmez.
*Baş mahdalıunu süer, aşorun aşın izler: Kafa övülmeyi sever, mide de yemeğini ister.
*Tatlı tilliden -aur dert: Tatlı dilliden eğır intikam.
*Caş bolsa da asıl-baş: Genç de olsa asil üstün.
*Şam candan baş: Şeref (onur) candan üstündür. (Günüzde şam (şeref, onur) kelimesini şan’la (ün, meşhuriyet) karıştırarak bazı atasözlerinin manasını zedeleyen yorumlar da pyasaya çıkmakta, o yüzden bunlara vurgu yapılmaktadır).
*Canmağan carık bermez: Yanmayan aydınlatmaz.
(Soyut tarzda manası kullanılır. "Acılarla boğuşmayan, hayatta yanıp yakılmayan bir kimse başkaları aydınlatacak hale gelemez").
*Aç karınnı tok bilmez: Aç karının derdini tok karın hissedemez.
*Can canmay amal tabılmaz: Can sıskışmadan çare bulunmaz.
*Zaranda-hayır, akıl-sağayır: Zararda hayır var-akıl hareketlenir. Satıraltı tercüme manasını tam yansıtamıyor. Sağaytır-uyandırır, hareketlendirir, girişime zorlar gibi bir çok manayı bir arada barındıran sözdür.
*Aman ölse el sarkar, igi ölse el sarnar: Kötü ölürse halk sadece akın eder, iyi ölürse halk feryad ederek akın eder. ( Burada "el"( köy) sözü "halk" manasını taşımaktadır. Nart-Karaçaylılar'ın dilinde "el"-halk, yerleşim bölgesi, köy, milletler manasına kadar uzana bilmektedir).
*Auruğannı töşeginde sau ölür: Hastanın yatağında sağlam ölür.
(Bu satıraltı tercüme Türkiye Türkçesi'nde anlamını koruyamamakta. Asıl manası-"Hasta hakkında büyük konuşma, kimin ne zaman gideceğini Yaratan bilir").
*Açık söleşgen açıu aşar: Açık konuşucu bela yiyer.("Açıu aşar" (acı yiyer) sözler bu atasözünde souyt anlam vererek "acıyla yaşar" manada gelmektedirler: Kullanımdaki manası: Açık konuşucu acılı yaşar).
*Bal calandan öt kerti onlu: Bal yalandan öt gerçek üstündür.
*Karaçayda kaysı tauğa da tiy-barısı da biy: Karaçaylı’da hangi dağa dokunursan dokun, hepsi prens: (Bu atasözü satıraltı tercümede manasını yansıtamaz. Asıl manası- "Karaçay'da soylar o kadar kibirli ve kendini başkalardan üstün görenlerdir ki, hangisini ele alırsan al-hepsi eski soylu prensliğiyle övünür").
*Calanna cabıu tabılmaz: Yalanı örtecek örtü bulunamaz.
*Aman katın erni sabiy bla baylar, igi katın erni hali bla baylar: Kötü kadın eşini çocuklarla bağlar, iyi kadın eşini güzel haliyle bağlar.
*Sütden auzu küygen suunu da ürüb urtlar: Sütten ağzı yanan suyu da üfleyerek yudumlar.
*Cazmanı kılıç kesmez: Yazıyı kılıç kesmez.
*Mal kelir keter, bet kalır: Satıraltı tercümesi - "mal gelir gider yüz kalır", fakat "yüz" kelimesini buradaki manası "vicdan", "itibar"dır. Kullanılan manası-"Mal itibarından vicdanından olmana değmez, zira geçici değerdir".
*Taş athanna aş at: Taş atana aş (yemek) at.
*Bet betge karasa bet cerge karar: Yüz yüze bakarsa yüz yere bakar. Satıraltı tercüme tam anlamını veremiyor. Kullanımdaki manası-İki küskün biraraya gelirse haksızın yüzü utanır.
*Balauz bla dert - karnaş: Tatlı dille intikam kardeştir.
*Orunnu cumuşak salğan tınnısız cuklatır: Yatağı yumuşak seren rahatsız uyutur.
*Can-keter, san-talır,namıs dunyada kalır: Can gider, beden yorgun düşer, namus ise dünyada kalır. (Bu söz satıraltı tercümesinden anlaşılamaz, zira "namıs" (namus) geleneksel itibarı manasını içermektedir. "Dünyada kalır" da - "nesillere kalır" manayı yansıtmaktadır.)
*Köb saylağan poh saylar: Çok seçen b..k seçer.
*Ata sırı - ulunda, ana sırı-kızında: Babanın mazisi oğlunda, anne mazisi-kızında.
*Suucorğanı nalı aşalır: Dörtnalcı atın nalı sürtülür.
*Bilim-bilek, bilek-kerek: Bilim - arka, arka - ihtiyaç.
*Süyünüu süygen süyülür, kauğanı süygen-tüyülür:Sevinci seven sevilir, kavgayı seven dövülür.
*Kan dau kan koban tartar, caşau da anda batar: Kan davası kan nehri çizer hayat da onda boğulur.
*Tişirıunu kançığı kan çeriünü kaytarır: Bu atasözü çok eski dilden "kan çeriü" sözünü temel aldığından, tercüme zorlaşmakta. "Kan çeriü"- eskilere dayanan, sindirilemez cinayet işleyenlere uygulanan "yavaş ölüm" denilen (yara açarak mahkümü bağlı bırakmak) töreden bir hatıradır. Öyle de atasözün manası-"Kadının utanmazı "kan çeriü" töresini geri getirttirir". ( Farklı deyişlerde, konuya göre manası değişebilmektedir).
*Betden-laudan, artdan-maymöz: Yüzden-ipek, arkadan- mişamba.
*Akıllını- uruşhanı, telini-mahdağanı:Akıllının çekiştirmesi aptalın övgüsü. Kelimesi kelimesine çeviri anlamını verememekte. Anlaşılan manası: Delinin övgüsünden akıllının kötülemesi değerli.
*Katınna kara da erni bil: Kadına bak da erkeği tanı.
*Catağan künne kömülüp tüber: Tembel uykucu güneşi gömülü karşılar. Burada gömülü kelimesi Türkiye Türkçesinde ters manaya çekmekte. Alt yapılı (kağıp söleşgen) denilen denilen eski tarzda manası şöyle okunur: Yatmayı seven (tembel) güneşi yorgana gömülü karşılar.
*Hans kesgen saban sabançını tanıtır: Yabani ot sarmış tarla sahibini tanımlar.
*Karauaşha au athan tözüuge tör salır: Köle kadına nikah kıyan dayanıklılığı baş köşeye koyar. ( Bu atasözü de satıraltı tercümeyle anlaşılamayan türdendir. "Au athan" - duvak takan (nikah kıyan) anlamını vermekte, "tözüuge tör salğan ise" aşırı olaylara, dayanılmaz huya hazır olmalı anlamını taşımaktadır).
*Asıl azmaz, genca tay arımaz: Asil azmaz, Genca cinsi at yorulmaz. (TC versyonu "Asil azmaz, bal kokmaz").
*Ullu kazanda bişgen et çiy kalmaz: Büyük kazanda pişen et çiğ kalmaz.
*Kartnı sıyın körmegen kartlıkda sıysız bolur: İhtiyara saygı göstermeyen, ihtiyarlığında saygı görmez.
*Adamlıktan köb aythan adamlıkdan kem bolur: İnsanlıktan çok konuşan insanlıktan yoksun olur.
*Kertiden har kim da aytır, kertini az adam süer: Gerçekten herkes bahseder, fakat gerçeği az kişi sever.
*Kerti degen-kergiçde kerilir. Gerçek diyen darağacında gerilir. Kergiç-darağacı, germe aleti manalarda kullanılan kelimedir. Hunlarda yün ürünlerinin germesinde kullanılan alet olup günümüzde de kullanılmaktadır (cauluk kergiç, teri kergiç vb.) Kergiçin darağacına dönüşümüyse Syanbiy (Tanşihaylı) dönemin şiddetli savaşları sırasında gerçekleşmiştir (MÖ. 1 asır). Bu ev aleti Syanbiyler tarafından kansız öldürme denen, saygın suçlulara uygulanan infaz için darağacı olarak kullanılmıştır. Syanbiylerin ahvatı Mogolların o infaz toresini MS. 14 asra kadar (Deşt-i-Kipçak devletinin Kızıl Orda devletine dönüştüğü dönem) kullandıkları tarihi kaynaklardan okunmaktadır. Hunlarda ise işkence olayının olmadığı darağacının olmasını gerektirmemiş ve öyle bir Hun sözüne tarihince rastlanmamıştır. Tarihte sadece Tanrı elçisi denen tören sırasında elçi seçilen kişinin yere sapıyla batırılmış dokuz kılıç üzerine bırakıldığı bilinmektedir (MÖ.3000 –1000 yıllarda).Geç dönemlerde (MS.1-2 asırlar) doğu ilişkilerin esintisi olarak asmak kelimesi geçmektedir."Kergiç"(gerici tezgah) bu atasözde "darağacı" anlamında gelmektedir).
*Kertini calğan şağat cenmez: Gerçeği yalancı tanık saptıramaz.
*Kertini aythan ullu, urğu cılandan uulu: Getçeği haykıran aydın en zehirli yılandan zehirli. Burada ullu (büyük) kelimesi aydın anlamında okunmaktadır.
*Kerti közge çançılır: Gerçek göze batar.Satıraltı tercümesi zayıf mana vermekte. Asıl manası: Yüze söylenen gerçek vicdanı rahatsız eder.
* Kabcık mizni tutmaz, suu uuçda turmaz: Bizi çuval saklayamaz, su avuçta durmaz.
*Tilde süygen-içden tüyüm: Sadece dilde sevenin gönlü kara düğüm.
*Tilim baldı degenni til tübünde ot bolur: Dilim baldır diyenin dilinin dibinde zehir olur. Ot kelimesi ateş, zehir ve ot manasını taşımaktadır. Bu mana bulunduğu cümlenin manasına bağlıdır. Burada zehir anlamında helmektedir.
*Til tilkau bolsa bet "oh" der: Dil konuşamaz olsa yüz (vicdan) "of" der (sevinir).
*Mahdauçu sögerge öç bolur: Övücü karalamakta da hızlı.
*Mahdalıunu süygen şat, kertiden uzak: Övülmeyi seven yönetici gerçeklerden uzak.
Kazan kaynatıuçu çaykauda da usta: Kelimesi kelimesine Kazan kaynatıcı durulamakta da uzman çeviri anlam veremez. Atasözü soyut tarzda anlaşılmakta. Manası "Pohpohçu övdüğü gibi uzmanca da karalar".
*Kereksiz mahdalğandan kereksiz talannan aşhı: Yersiz övülmektense yersiz karalanmak iyi.
*Sabır kölde-sarıubek: Sakin gölde ucube bulunur.
*Tışı hoş da içi boş: Dışardan hoş,içi - boş.
*Sanı -tulpar, annı-mulhar: Bedeni kudretli, aklı çerçöp.
*Betsiz haua satar: Vicdansız havayı satar.
*Nartnı kartı da art bolmaz: Nart'ın ihtiyarı bile gözardı edilemez.
*Calkası kıyılğan acir baytalnı ürkütür: Yelesi biçilmiş aygır kızağı ürkütür.
*Apendini aythanın et, etgenin etme: Din hocasının söylediğini yap, yaprığını yapma.
*Kartnı burnun sürt da onouğa tut: İhtiyarın burnunu sil de danışman yap.
*Kazauat anası-gitçe kauğa: Savaşın anası küçük kavgadır.
(Bu atasözünde "ana" sözü - "sebep", "neden", "doğurucu" anlamlarında gelmektedir).
*Kul tarhha çıksa hanbiyçe kirtaban bolur: Köle tahta çıkarsa kraliçesi kir tabanlı olır.( Kelmesi kelimesine çeviri manasını verememekte. Anlamı-"Düşük kaliteli kişi yüksek mevkiye gelirse, toplumun gözdelerini kendi seviyesine çeker).
*Tonnuznu törge salsan tepsige tegene saldırır: Domuzu baş köşeye oturtursan sofraya yalak koydurur.
("Domuz" kelimesi "değersiz kişi"anlamında verilmektedir).
*Korkak başçı kauğar sırtın cauğa tanıtır: Korkak başkomutan askrıinin sırtını düşmana tanıtır.
*Kılıç bla kirgen kılıçdan ölür: Kılıçla gelen kılıçtan ölür.
*İyilgen baş kesilmez: Eğilen baş kesilmez.
*Eski cau cannı şohtan baş: Eski düşman yeni dosttan üstündür.
*Az söleşgen köb eter: Az konuşan çok yapar.
*Calan talandırır: Yalan dalatır.(Yalan kaynağını geç erken dalanır-anlamında anlaşılır).
*Tili uzun abına cürür: Uzun dilli düşe kalka yürür. (Burada "yürür" kelimesi "yaşar" ağırlıklı manadadır).
*Uzakdağı-uzayır, cuukdağı -bezdirir: Uzaktağı mesafeli kalıp ara uzaklaşır, yakındaki bıktırır.
*Kerti şohdan - katı söz: Gerçek dosttan sert söz.
*Kerti şohdan - kerti söz: Gerçek dosttan gerçek söz.
*Ullu köllülük bla akıl kan cauladan az takıl: Kibirle Akıl kan düşmanlardan biraz yakın. Takıl (bir şeyden daha iyi) kelimesi burada bıraz yakın manada gelmektedir.
*Ata bilmegen taşnı başına urur:Atmasını bilmeyen taşı kendi başına vurur.
*Kesi amanlı balta alıb çabar: Suçlu baltayla ilki saldırır.
(Satıraltı tercümesi atasözünün anlamını doğru yansıtamamaktadır. Kullanılan anlamı-"Suçlu saldırıya ilki geçer").
*Biçak cara bitelir, söz cara bitelmez: Biçak yarası iyileşir, söz yarası iyileşmez.
*Sözden köz çığar: Laf nedeniyle göz oyulur.
*At cer eşekge caraşmaz: At eyeri eşeğe yakışmaz.
*Eşek bla cıyılğan at iyisli bolur: Eşekle aynı damda barınan at kokulu olur.
*Kuldan tulnu al: Kuldan ise dulu al. Satıraltı tercümesi manayı zedelemekte.
Kullanımdaki anlamı: Kul kıza asil dul kadını tercih et.
*Bet uyala uyala cıyırılır, kuyruk uyatsız uyatsız caş turur: Yüz utana utana buruşuklaşır, kıçsa utanmaz utanmaz genç kalır.
*Kozu tabhan börü koynu izlemez: Kuzuyu bulan kurt koyunu aramaz.
*At-arıklıkdan, kız-carlılıkdan: At-zayıflıktan, kız – fakirlikten. Satıraltı tercüme Türkiye Türkçesi'nde mana veremez. Kullanılan anlamı- "At zaıf düşünce öldürülür, kız fakir olunca küçük düşer".
*Az körgen köb süer: Satıraltı tecümesi "Az gören çök sever". (Bu atasözündeki anlam biraz geniş. Manası- "Nadir görüşürsen fazla sevilirsin".
*Culduz ayğa - kündeş: Yıldız ay'ın kuması. (Kullanılan manası-"Başarısız başarılıyı kıskanır"Çirkin güzele gıpta eder vb.).
*Kiyimge köre salamlaşırsa, akılına köre aşırılırsa: Giysine göre karşılanırsın, aklına göre geçirilirsin.
*Fahmusuz fahmulu bla küreşe duniyağa aytılır:Yeteneksiz yetenekliyle savaşarak dünyaya tanınır (meşhur olur.
*Miyik minnen uzak körür: Yükseğe binen uzağa görür.(Kullanılan manası-"Yükseğe çıkan uzak ufukları ğörür").
*Miyikge minnen tüşerge korkar: Yükseğe çıkan inmekten korkar.
*Balık baştan çirir: Balık başından çürümeye başlar.
*Başta akıl bolmasa ayakğa küç ceter: Başta akıl olmazsa ayak zorlanır.
ââåðõ^ ê ïîëíîé âåðñèè ïîíðàâèëîñü! â evernote


Âû ñåé÷àñ íå ìîæåòå ïðîêîììåíòèðîâàòü ýòî ñîîáùåíèå.

Äíåâíèê ÄÐÅÂÍÈÅ ÏÎÑËÎÂÈÖÛ È ÏÎÃÎÂÎÐÊÈ ÃÓÍÍÎÂ-ÊÀÐÀ×ÀÅÂÖÅ "ÍÀÐÒ Ñ¨ÇËÅ" | EVREN-1 - Sofi Tram-Semen | Ëåíòà äðóçåé EVREN-1 / Ïîëíàÿ âåðñèÿ Äîáàâèòü â äðóçüÿ Ñòðàíèöû: ðàíüøå»